4 Haziran 2010 Cuma



yaz başı 1995 mersin


bu gerçek değil. biz gerçek değiliz. dans ediyoruz. bize bakıp ne kadar yakıştığımızı söylüyorlar. son dansımız olduğunu bilmiyorlar. apartman boşluğunda bana gitar çaldığın benim sana hayran hayran baktığım, dünyadaki en yetenekli adam olduğunu sandığım ana dönebilsek. o an da gerçek değildi. gerçek olan bir öğleden sonra ağzını açman, o ağızdan dışarı savrulan, kulaklarımdan içeri dolan, kelimelere, cümlelere dönüşen sesler. alçalıp yükselmiyor, aynı gergin mırıltı kurşun askerlere dönüşüp kulaklarımdan beynimin içine doğru uygun adım marş! ilerliyor. hayatımın en gerçek anlarından biri. geri kalanı, öncesi, sonrası kalın bir sis bulutunun ardında.

dans ediyoruz. bayıldığım temiz çamaşır ile sivilce ilacı ve parfüm karışım koku dalgalanarak burun deliklerimden içeri sızıyor. burnumun hafızası zihnimden daha güçlü, burnumun iradesi zihnimden daha zayıf. çoğu kez burnuma yenik düşüyorum.

"bu gerçek değil, biz gerçek değiliz" diyor, daha bir saat önce odaya kapanıp içtiğim köpek öldürenden peltekleşmiş, ağzımdan çıkan sesler. yıllar sonra, artık bir önemi kalmadığında, bunu bana hatırlatıyor, sivilce ilacını formülden çıkaran temiz çamaşır. yıllar, yıllar sonra bir kez daha kurdum aynı cümleyi: "bu gerçek değil."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder